- Ahşap, tarih öncesi çağlardan beri insanların yapı yapmakta kullandığı en eski ve en yaygın yapı malzemelerindendir.
- Canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen ahşap; lifli, heterojen, anizotrop bir yapı malzemesidir.
- Doğada çok sayıda ağaç türü olmasına karşın, önemli ekonomik değer taşıyan ağaç sayısı sınırlıdır. Yapılarda kullanılan ahşabın önemli bir kısmı çam, meşe, ceviz, dişbudak, kavak, selvi, kayın, köknar, sedir gibi ağaçlardan elde edilmektedir.
- Mühendislikte kullanılan ahşabın %80'i kozalaklı ağaçlardan sağlanmaktadır.
- Yeni kesilmiş ağaçta % 130 - % 50, piyasada kuru kabul edilen ahşapta % 22 - % 18, yapay yöntemlerle fırında kurutulmuş olanlarda % 8'in altında olabilir. Bu nedenle ahşabın özellikleri standart olarak, % 12-15 arasında nem derecesinde bulunan örnekler üzerinde saptanır.
- Ahşabın fiziksel özellikleri, nem oranı ile büyük ölçüde etkilenir. Aynı ahşap değişik nem oranlarında farklı davranış gösterir. Ahşap kururken hacim kaybına uğrayarak büzülür.
- Ağaç kuruyunca sertlik, dayanım gibi bir kısım özellikleri artar ancak enerji yutma kapasitesi azalır.
- Birim hacim ağırlık ahşabın türüne göre ortalama olarak 0.1 t/m3 ile 1.5 t/m3 arasında değişir.
- Ahşap hücreli yapısı ve yapının aslını oluşturan maddenin selüloz olması nedeniyle, ısı bakımından kötü bir iletkendir. Bu nedenle bölme, kaplamalar için uygun bir malzemedir.
- Kusurlu, heterojen ve anizotrop yapısı nedeniyle ahşabın mekanik özelliklerini incelemek kolay değildir. Ahşabın değişik mekanik etkilere karşı gösterdiği dayanım türlere göre ve aynı türlerin değişik örneklerine göre farklılıklar gösterir.
- Nem, özellikle zararlı mantarların gelişmesini ve canlı organizma saldırısını kolaylaştırır. Ancak tamamen tatlı su içinde gömülü ahşabın uzun yıllar (50-500 yıl) dayandığı gözlenmiştir. Devamlı olarak ıslanma - kuruma etkisinde bulunan ahşap kolayca yıpranır. İyi havalandırılmış ve nemsiz ortamlarda, tarihi yapı ve mobilyalarda görüldüğü gibi ahşap çok fazla süre (3000 yıl dolaylarında) dayanabilir.
- Ahşabın dayanıklılığı doğal haliyle, koruyucu işlemlere tabi tutulmaksızın dış etkenlere dayanmasıdır. Bu dayanıklılık türlere göre değişir. Bazı türlerde mikroorganizma üreyemez, yapılarında doğal antiseptik maddeler vardır. Örneğin; kestane, meşe, çam, bu tür etkilere oldukça dayanıklıdır.
- Ahşabın yüzü nemin geçmesine ve zararlı mikro organizmaların gelişmesine engel olmak amacıyla bir koruyucu tabaka ile örtülür. Bu amaca ulaşmak için en çok kullanılan 5 yöntem şöylece sıralanabilir: Boyama, Katranlama, Yüzeysel Yanma, Çivileme, Daldırma.
- Emprenye işleminde bazı kimyasallar ahşaba basınçlı yöntemlerle emdirilmektedir. Bu yöntemle ahşap dış etkilere çok dayanıklı hale gelmektedir.
- Ahşap malzemenin en olumsuz yanı yangına dayanıklılığının olmamasıdır. Yalın ahşabı yangın etkisinden tamamen kurtarmak olanaksızdır. Ancak boraks ve alüminyum tuzlu kimyasal sıvıları kütüklere şırınga ederek veya yanmaz maddelerle (asbest levha, alçı sıvası vb.) kaplayarak izolasyon yoluyla ahşabın yangına dayanıklılığını büyük ölçüde arttırmak mümkündür.
- Ahşabın işlenmesi mekanik ve kimyasal olmak üzere 2 şekilde yapılmaktadır. Mekanik işlemler sonucunda tomruk, direk, kereste, yaprak, kontrplak, OSB, MDF, sunta, fiberboard, glulam gibi ürünler elde edilirken; kimyasal işlemler neticesinde selüloz sanayinde kağıt, suni ipek, vernik, reçine gibi ürünler elde edilmektedir.
- Yapı malzemesi olarak değeri, (insan metabolizmasına uygunluğunun ötesinde), küresel ısınmaya ve sera etkisine karşı mücadelede taşıdığı önem incelendiğinde daha iyi anlaşılacaktır. Bir yaklaşım, ağaçların ekolojik sisteme zarar vermeden, düzenli biçimde kesilerek kereste üretilmesi durumunda sera etkisinin azalacağı yönündedir.